Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni ziyaret etti. Ziyarette Birlik Başkanı Zekeriya Mutlu, AVM ve Telif Hakları yasaları hakkında esnaf sanatkarların beklentilerini dile getirdi. İESOB’deki samimi ortamdan mutluluk duyduğunu söyleyen Feyzioğlu ise, ‘Burada kendimi halkın arasında hissettim.’ dedi.
Ziyarette Feyzioğlu’na İzmir Birliği hakkında ayrıntılı bilgiler veren Zekeriya Mutlu, özellikle AVM ve telif hakları konularındaki sıkıntılara değindi. Esnaf teşkilatlarının sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirten Mutlu, ‘Üyelerimiz çağın getirdiği değişimlere ayak uydurmak için kendini yenilemek zorunda. Ancak esnaf sanatkarlar bu noktada beklediği desteği bulamıyor. Türkiye’nin en zenginleri esnafın işini yapıyor. Bakkallık yapıyor, büyük mağazalarda pasta da yapıyor, kırtasiye ürünü de satıyor, lokanta da işletiyor.
Avrupa Birliği’ne girmek isteyen bir ülkenin esnaf sanatkarları olarak büyük mağazalara karşı değiliz. Ancak AVM’lerin işleyişlerini düzenleyecek, perakende sektörüne çeki düzen getirecek adil bir yasanın çıkarılmasını bekliyoruz.’ dedi.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na da değinen Mutlu, ‘İşletmesinde müzikten ticari fayda elde etmeyenlerin kanun kapsamı dışında tutulmasını istiyoruz. Dükkanında televizyonunu açan berberin, radyo dinleyen terzinin müzik kuruluşlarıyla sözleşme yapmadığı için ceza yemesi doğru değil. Çünkü terzi radyoyu dinlerken ticari amaç gözetmiyor, ticari yarar sağlamıyor.’ diye konuştu.
Halkın arasındayım
İESOB’de gördüğü yakın ilgiden memnuniyet duyduğunu dile getiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da, ‘Burada halkın arasında olduğumu anladım. İfade ettiğiniz düşüncelerin tamamında haklısınız.’ dedi.
Avukatların çalışma alanlarının sürekli daraltıldığından yakınan Feyzioğlu, ‘Bugün avukat olmak özenilecek bir meslek olmaktan çıktı. Aynı sıkıntıyı üyelerinizin de yaşadığına inanıyorum. Esnaflık artık koruma altına alınması gereken bir alana dönüştü. Esnaf bir halkı, şehiri, yaşanan mahalleyi simgeler. Bütün bu güzelliklerden uzaklaşıyoruz ve yabancılaşıyoruz. Bu noktada alışveriş merkezlerinin çalışmasını düzenleyen bir kanunun çıkması kısmen bir çözüm getirebilir.
Sıcak projeler üretmemiz lazım. Bugün yeni açılan bir alışveriş merkezi hemen kendinden önceki AVM’nin katili oluyor. Kentsel dönüşüm adına sıra sıra alışveriş merkezi dikiliyor ve bunlar bize yabancı bir doku gibi geliyor. Biz gelişmiş ülkeleri örnek almalıyız. Örneğin bugün Paris’te kent merkezinde büyük mağazalar değil, küçük küçük kafeler, kentin esnafı yer alıyor.’ şeklinde konuştu.