İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, kentin hangi perspektiften bakılırsa bakılsın marka kent olduğunu söyledi. 5. İzmir iktisat Kongresi kapsamında düzenlenen 'Akdeniz'de Marka Kent İzmir Zirvesi'nde konuşan Mutlu, "Bir kent taştan yapılan bir kaleye Kadifekale diyorsa, orası bir dünya kentidir, marka kenttir. İzmir dünya güzellik yarışmasında birinci gelmiş bir hanımın yüzük taşı gibidir" dedi.

İzmir Limanı, Kemeraltı gibi dünyanın üstü açık en büyük pazarı, İzmir Enternasyonal Fuarı, Doğaltaş Fuarı, tarihi yaşatan Efes ve Bergama, Çeşme Alataçı, Kordon'da güneşin batışı ve saat kulesi ile İzmir'in zaten bir marka kent olduğunu vurgulayan Mutlu, "Hoşgörülü, eğitimli, dışa dönük, yaşamayı bilen ve seven insanları bile izmir'i marka kent yapmaya yetiyor. O halde yapılması gereken İzmir'i daha çok geliştirip tanınır hale getirmektir. Bunun için tüm kesimlerinin rollerinin tanınması ve rollerin yeterince iyi oynanması gerekiyor" şeklinde konuştu.
İzmir'e gelen bir kişinin havaalanından inip yeniden havaalanına dönene kadar esnaf ve sanatkarlar ile karşılaştığını kaydeden Mutlu, kente gelen misafirin dönercisinden Kemeraltı'ndaki esnafa, Kordon'daki cafelere, gevrekçilere uğradığını belirterek, "İzmir'in marka kent  olarak kazandığı nitelikte esnaf ve sanatkarların rolü büyüktür. Marka kentin geliştirilmesi esnaf ve sanatkarların katkısı ile olacaktır. Çatı örgütü olarak bizler bunun farkındayız. Üzerimize düşeni yapmak için altyapı oluşturuyoruz" diye konuştu.
 
AVM İLE MARKA OLUNMAZ
 
İzmir'in yapılmış ve yapılacak alışveriş merkezleri ile marka olamayacağını ifade eden Mutlu, şöyle devam etti: "İzmir doğal tarihi, özgün olanı ve bunların sağladığı potansiyel ile daha iyi bir marka kent olacaktır. Bu nedenle esnaf ve sanatkarı, İzmir'in özgünlüklerini korumak gerekiyor. AVM'leri ile marka olmuş bir kent yoktur. Gelen turistin ülkesinde bunların fazlası var. Tire köftesinin lezzeti, Türk kahvesinin kokusu, topraktan yapılmış hediyelik eşyaların orijinalliği, faytonu, Kordon'da İzmir'in güneşinin batışı başka bir yerde yoktur."
 
Türkiye'nin öncelikli yeni bir büyüme stratejisine ihtiyacı olduğunu belirten Mutlu, bunun finansa değil reel sektöre dayanması gerektiğini söyledi. Cari açığı düşürmek için büyümeyi yavaşlatan, büyüme hızlandığında cari açığın büyüdüğü yapıdan kurtulmak gerektiğini vurgulayan Mutlu, bunun için üreticiyi koruyacak bir teşvik sistemi ve eğitimin yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etti.  Mutlu, "Rekabetçi üretime özel teşvik stratejileri devreye sokulmalı. Buna bölgesel politikaların da entegre edilmesi gerekiyor. En az sermaye ile işsizliğin azaltılmasında kilit kesim esnaf ve sanatkarlardır. Marka değeri yüksek bir kentin o kentin esnafına ne kadar katkı koyduğunu da biliyoruz. Bir marka kentte marka olmuş mal ve hizmet olmazsa bir ayağın eksik olduğunu düşünüyorum. Esnafa yönelik özel, bütüncül bir teşvik sistemi yapılması gerekiyor. Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi siteleri dikey kümelenmeye yönelik düzenlenmeli. Marka kentin olmazsa olmazlarının başında nitelikli işgücü ve iletişim gücü gelişmiş bireyler gerekiyor" dedi. Siyasi partilere yerel seçimler için de çağrıda bulunan Mutlu, şunları söyledi: "Her örgütlü kesim gerek yerel gerek ulusal düzeyde karar süreçlerinde büyüklüğü ölçüsünde temsil edilmedi. Bunu başaramayan demokrasi aksak kalır. Bu şekilde oluşacak karar birimleri sadece İzmir için doğru kararlar alınmasını sağlamayacak, kentin demokratik geleneğini sürdürecek."